Yorum:Danielle Martinigol - Başkadeniz'e Dönüş (100Dünya #2)

9/09/2014 05:50:00 ÖS

Sayfa Sayısı: 191
Baskı Yılı: 2014
Dili: Türkçe
Yayınevi: ON8 
Çevirmen: Cansu Kınalı
Goodreads Puanı: 4,50/5
Kitap Kokusu Puanı: 3/5
100Dünya Konfederasyonu artık yüzden fazla dünyaya ev sahipliği yaparken, koloniler arasında kaçak yerleşimcilik hızla yayılıyor. Yaşamın çetin şartlarda seyrettiği Djauze gezegeninden Corian Jon Scalia'nın en büyük hayali ise okyanus-gezegen Başkadeniz'in olağanüstü uzaygemileri Abisler'e pilotluk etmek. Ama onun küçük dünyasının bu dev hayali, sandığından çok daha büyük bir siyaset ve medya oyununa alet olmak üzere. 

Abisler'e pilotluk edecek "inci"lerin seçimini eğlence sektörüne malzeme eden medyanın karşısında, Başkadenizli Maguelonne Ailesi, kadim ve değerli yoldaşları Abisler için kaygılı. Ancak geçmiş, unutulmuşları ve bilinmedikleriyle gizem dalgalarını kabartıyor... Bilimkurgunun tutkulu kalemi Danielle Martinigol'ün ünlü üçlemesi "100Dünya"nın ikinci macerasında insan, hayatın kendisi için haritalanmış sınırlarının ötesine bakarken; bireylerin iktidar, rant ve hırsla mücadelesi durmaksızın sürüyor.
 İlk kitabın yorumu için burayı tıklayınız.
İlk kitabı okumayanlar için spoiler içerebilir.
Ve 100Dünya üçlemesinin ikinci kitabı olan Başkadeniz'e Dönüş'ü okudum. Başkadeniz'e Dönüş kitabına geçmeden hemen önce ise ilk kitap olan 100ünya'nın Gizli Yüzü'nü tekrar hatırlayalım.
Bildiğiniz gibi Sandiane ve Mel birbirlerine kavuşmuş , Abisler'in gizemini tüm evren neredeyse öğrenmiş , Sandiane artık bir inci olmuştur. İlk kitabına ikinci kitapta karakterler çok değişiyor. Ve aradan 15 yıl gibi büyük bir zaman geçiyor. Sandiane ve Mel evlenmiş ve çok garip bir kız çocukları olmuştur. Aela. Serinin en farklı ve en sevdiğim karakteri rahatlıkla diyebilirim ki bu kitabın zaten büyük bir kısmı ve karaktere bağlı olarak ilerliyor. Fraklı ve yeni karakterler ya da ilk kitapta ön planda olmayan karakterler bu kitapta biraz daha ön plana çıkıyor. Yani, bir karaktere çok fazla bağlanmamaya çalışmak hem iyi hem kötü çünkü karakterinizin bir anda geri planda ya da bir anda ön plana çıkabiliyor. Danielle farkı bu olsa gerek diye düşünüyorum. Kitaba geri dönersek. 15 yıl gibi uzun bir zamanın geçiyor ve bu uzun zaman diliminde Abisler'in hem düşmanı hem de destekçileri çoğalıyor. Abisler yüzünden gruplaşmalar başlıyor. Ve Abisler'in incilerini seçmeleri için yarışma tarzında eleme usulüyle yapılacaktır. Burada karşımıza iki arkadaş çıkıyor: Corian ve Cem. Cem'in babası oğlunun bir inci olması istemektedir ama Cem ise Sandiane gibi önemli bir muhabir olmak istiyordur. Corian'ın ise inci olmak için elinden geleni yapıyordur ama bu onun için bir hayli zor. Seçmelere babasının zoruyla katılmak zorunda kalan Cem, Corian'nın da yardımıyla bir plan kurur. Bu plan ise Cem'in kimliği ve bilgileri ile Corian'nın katılmasıdır. Tabii, yüksek koruma ve önlemlere ile yapılan bu seçmelerde bu planı uygulamak çok zor ve maalesef başarısızlıkla sonuçlanıyor. Ama Corian için hâlâ geç değildir. Abis sanki yıllardır ve Corian'ı bekliyorlardır ve onsuz bir yere gitmemekte kararlıdırlar. İşte bundan sonra olaylar gelişiyor ve hareketli anlar başlamış oluyor. Benim için başarılı bir ikinci kitaptı ama eksiklikler olduğunu düşünmedim değil. Mesela ben Aela ve Corian'nın durumunun ilk görüşte gibi olmasını istemezdim. Sonuçta bir kitaba iki tane ilk görüşte aşk fazla, değil mi? Martinigol, bilim-kurguda gayet iyi ama bilim-kurguyu aşk ile birleştirmede başarısız olduğunu düşünüyorum. Sonuçta bilim-kurgu olup aşk olmayan kitaplar okudum ,en azından ilk kitapta yoktu. Sırf bu yüzden iki kitaptır puanları bir bir kırıyorum. Bakalım üçüncü kitabımızda sevmediğim tek kısım bu aşk mevzusu nasıl bir hal alacak. :)



*On8 Kitap'a sevgiler. :)

Benzer Yazılar

0 yorum

Teşekkürler

Bumerang

Bumerang - Yazarkafe